"sınırsız, ulussuz, sürgünsüz, özgür bir dünyada yaşamak isteyen herkesi bekliyoruz" |
Son bir kaç yıldır Türkiye küresel göç kontrolü rejiminde kendi payına düşen görevi yerine getirmek için çırpınıyor.
Yaşadıkları ülkeleri savaş, açlık, kıtlık, işsizlik, baskı ve şiddet nedeniyle terk etmek zorunda kalan ve Avrupa Birliği topraklarına Türkiye'den geçerek ulaşmaya çalışan göçmenler sınırlarda öldürülüyor, yakalandıklarında geri gönderme merkezlerinde hapsediliyor, belki de ölüme mahkûm edilecekleri ülkelerine geri gönderiliyorlar.
Yaşadıkları ülkeleri savaş, açlık, kıtlık, işsizlik, baskı ve şiddet nedeniyle terk etmek zorunda kalan ve Avrupa Birliği topraklarına Türkiye'den geçerek ulaşmaya çalışan göçmenler sınırlarda öldürülüyor, yakalandıklarında geri gönderme merkezlerinde hapsediliyor, belki de ölüme mahkûm edilecekleri ülkelerine geri gönderiliyorlar.
Küresel elitler, daha insanca yaşam için göç eden insanlara karşı "yasadışı göçle mücadele" adını verdikleri bir savaş açtılar. Bu savaşın son dönemlerde en hararetli yaşandığı yer şüphesiz Türkiye-Yunanistan sınırı. Geçtiğimiz aylarda Yunanistan'ın isteği doğrultusunda iki ülke arasındaki kara sınırına AB'nin dış sınırlarının korunması ve gözetiminden sorumlu olan Frontex'e bağlı 175 kişilik bir tim yerleştirildi. Bunun arkasından İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin Irak, İran, Suriye, Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan ve Ermenistan'la olan sınırlarının güvenliğinin sağlanması için polis güçlerinden ayrı olarak bakanlık bünyesinde 50 bin kişilik uzman bir sınır teşkilatı kurulacağını duyurdu. Bu da yetmedi, bu hafta Yunanistan Hükümeti geçişleri önlemek üzere Türkiye sınırının Meriç bölgesine yaklaşık 13 kilometrelik tel örgü çekileceğini açıkladı.
Biz Göçmen Dayanışma Ağı olarak herkesin koşulsuz serbest dolaşım hakkına ve istediği yerde yaşama özgürlüğüne sahip olduğunu ve kimsenin bu hakları kullandığı için öldürülemeyeceğini, hapsedilemeyeceğini, dışlanamayacağını ve aşağılanamayacağını savunuyoruz. Biliyoruz ki, insanlar değil, sınırlar ve o sınırları kuran ve koruyan kurumlar yasadışıdır.
Bu hakların kullanılmasını engelleyen her türlü sınıra, duvara, tel örgüye ve sınır kontrolüne karşı olduğumuzu haykırmak için 8 Ocak Cumartesi günü saat 14:00'da Galatasaray Meydanı'nda buluşuyoruz.
SINIRLARA HAYIR! GÖÇMENLERE ÖZGÜRLÜK!
Göçmen Dayanışma Ağı
bilgi@ gocmendayanisma.org
0 yorum