15.ci koğuş dedikleri yer 2 metre genişliğinde 3.5 metre uzunluğunda 10 hücreden oluşuyor. 10.cu hücrede Memed, 9.cu hücrede ben kalıyorum. 7.ci ve 8.ci hücreler boş. Memed'in yalnızca sesini duyabiliyorum. Memed ODTÜ mezunu, turizmci. Suçunu bilmiyorum. Sürekli bağırıp tepiniyor. Akli dengesi yerinde değil. Elbiselerini ve verilen battaniyeyi yırtıp, duvarları yumrukluyor.
Dün sabah 04'te uyandırdı beni. Geceyarısına kadar bapırıp durmuştu. Bazanda acaip oynak şarkılar söylüyor. Bazan üşüyorum diye inliyor. Bazanda, basurum var, götüm acıyo diye ağlıyor. Memed sürekli olarak etrafa sıçıyor. Osuruk ve bok kokusundan bazen baygınlık geçiriyorum. Ancak gardiyanlar gelip acımasızca vurduklarında içim eziliyor. Üzülüyorum.
Memed'le bazan sohbet ediyoruz. Mesela ben Ankara diyorum o götüm kara diyor. Böylesi sohbetler. Burdaki gardiyanların bazıları iki ayaklı hayvan. Aslında hayvanda denmez bunlara.
Bana Memede davrandıkları gibi davranmıyorlar. Yani aslında benimle hiç konuşmuyor, yüzüme dahi bakmıyorlar. İlk gece battaniye, yastık ve çarşaf vermediler. Bir tek üzeri önceden kanlanmış bir sünger döşek verdiler. Eşimin bana getirdiği yeni, giymeye kıymadığım elbiselerimi üşüdüğümden nerde ise tümünü giyip bu kanlı döşekte uzanmak zorunda kaldım.
Sigara ve su da vermiyorlardı. Suyu çeşmeden avucumla içtim. Ertesi gün su ve sigara verdiler. Bu sabah ise müdür odasına çağırdı beni. Gittim, daha ağzımı açmadan, vatan hainimisin ulan, atın bu vatan hainini 17'ye diye bağırdı.
Burası daha beter. Kedi büyüklüğünde, cesur, kaçmayan farelerle dolu. Oldum olası fareden çok korkar, tiksinirim. Kaldığım hücrenin kapısı demir parmaklıklı yani her an uykuda farelerin saldırısına uğrayabilirim. Yine su, şeker ve sigara verilmiyor. Kaç gündür yazdığım tüm mektuplarımı bu sabah almışlar çantamdan. Bu mektubu şimdi alel acele yazdım. Aklım durmuş gibi. Kafam çalışmıyor artık. İki satır bir şey yazamıyor, konuşurken cümlenin sonunu getiremiyorum. Ha burada çok üşüyorum. Yani açıkçası çok zorlanıyorum. Birileri beni kurtarsın buradan. Bu yerdende alındım. Şimdi üst kattayım ve yazmaya devam ediyorum. Burası biraz iyi ama yatak leş gibi. Bu arada bu koğuş ve hücre değişikliklerinde yarısı başka yerlerde kaldı. Ana koridorun camları kırık. Kaldığım hücre demir parmaklıklı.
Yani buradada fareler olabilir. Şimdilik yok ama kesin vardır. Bu şerefsizler her yere tırmanıyorlar. Bu kattaki hücrelerin tamamı boş. Yani bir tek ben varım. Bana, neden açlık grevine gidiyorsun, diyenleredir bu mektubum."
İnan
NOT:inan suverin serbest birakilmasi icin baslatilan imza kampanyasina katilmak icin isim soyisim kaldiginiz yeri yazip kurd.vicdani.red.insiyatifi@gmail.com adresine bir email atarak inana destekte bulunabilirsiniz.
(Bu mektup İnan Suver'le Dayanışma Grubuna gelen mesajdan alınmıştır.)
Neler Oluyor Hayatta
17 Kasım 2010 16:38
HERKES TÜRK OLMASIN HER TÜRK ASKER OLMASIN!
http://yazilikosem.blogspot.com/2010/11/herkes-turk-olmasn-her-turk-asker.html
27 Kasım 2010 01:57
Vicdani Retçi İnan Suver'le ilgili yeni bir gelişmeyi Fırat Haber Ajansı'ndan/ANF NEWS AGENCY aktarıyorum :
Vicdani retçi İnan Süver’e ‘çürük’ raporu
İZMİR - Vicdani ret hakkını kullandığı için tutuklu bulunan İnan Süver’e ‘çürük’ raporu verildi.
Alınan bilgilere göre, İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde tutulan İnan Süver, 22 Kasım'da İzmir Askeri Hastanesi'ne sevk edildi. Süver'e, 2008 yılından geçerli olmak üzere ‘çürük’ raporu verildi.
İnan'ın, kesinleşmiş hapis cezasını yatması için ‘geçici terhisle’ Buca Sivil Cezaevi'ne gönderileceği öğrenildi. Vicdani retçiler Mehmet Bal, Halil Savda ve Enver Aydemir'den sonra ‘çürük’ raporu verilen 4. vicdani retçi olan Süver, çürük raporu almak istemediğini açıklamıştı.
ANF NEWS AGENCY
28 Kasım 2010 13:00
İnan Suver'le ilgili Radikal'de Hakkı ÖZDAL bir yazı yazmış. Linkini aktarıyorum:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1030531&Date=28.11.2010&CategoryID=77
6 Aralık 2010 16:09
İnan Suver'in yargılanmasına devam edildi...
http://firatnews.org/index.php?rupel=nuce&nuceID=37039